Cuma, Mayıs 08, 2009

trenle Eskişehir...

23nisanın hemen arkasından trenle eskişehire gittik..

baharda istanbul eskişehir arası tren yolculuğunu muhakkak bir kere yapın, bileciğe kadar o kadar güzel manzaralar içinde yolculuk yapıyorsunuz ki, yeşilin bu kadar tonu, yeni açan çiçekler, tomurcuklar, yanıbaşınızda akan sakarya nehri ile ruhunuz adeta meditasyon yapıyor..

ve iste erenin de medatasyon anı..:)


yolculuk boyunca dönüp dolaşıp okuduğumuz dergisi..oynadığımız kartları, finger board u vs..

ve iste doğup büyüdüğüm , 25 yılımı geçirdiğim sehrimden güzel bazı kareler...

porsuk...

sabah erken saatlerde..


biricik anneannemizle sehir turu...

sehrin her tarafına onlarcası konmuş heykellerden sadece bir tanesi..

porsuğun üzerinde tekne turu da yapabiliyorsunuz...
şaka gibi.. bundan 10 yıl önce söylense gülüp geçeceğim herşey, şimdi eskişehirde var, demek isteyince olabiliyormuş...
bravo Yılmaz Büyükerşen hocama..
biz kendi adımıza çok şanslı olduğumuzu düşünüyoruz hep.. İstanbul'u çok seviyoruz, oradan başka biryerde artık yaşayabileceğimize inanmıyoruz hiç... ama istanbul bazen hırçınlaşır, kapris yapar.. işte o zaman anne evi, baba ocağına koşuyoruz, eskişehire... ve onun da hergeçen gün güzelleşmesine çok ama çok seviniyoruz... belki birkaç yıl sonra orada da şirin bir ev yapmayı düşünüyoruz kendimize... annelerimizin babalarımızın bize daha çok ihtiyaç duyduğu anlarda yanlarında olurken , kendi evimizde koymak için kafamızı yastığa...

2 yorum:

Asortik Krep dedi ki...

Ben Çağıl'ın Eskişehirde bir okul kazanmasını çok istiyorum laf aramızda :))
Çok iyi bilmiyorum ama o şehre karşı bir sempatim var :)

karamelize dedi ki...

asortikcim,

muhakkak ve inşallah kazansın eskişehirde bir yer...
hiiiiiç pişman olmayacaksınız.. eminim..:)