Cuma, Ekim 21, 2005

sabah yine her zaman ki saatimde işimin başındayım. Cuma artık nerdeyse enerjimin bittiği gün oluyor, bir de oğlum Eren sabah erkenden paçama yapışıp "anne işe gitmee" demiyor mu, bitiyorum...
Daha 27 aylık ama herşeyden haberi var, demogoji yapabiliyor, olayları ajite edebiliyor, daha ne olsun...:))
Neyseki cumartesi ve pazar yapacaklarımı sıralayınca biraz daha sakinleşti ve beni akşama kadar beklemeyi kabul etti.
Ohh, işe gelince aslında kafamı da dinleyebiliyorum, sabah kahvemi içip, haberlere göz gezdirebiliyorum, evde öyle mi ya, bak dün gece İzmir'de yine deprem olmuş işe gelince haberim oldu...
Yarına da o kadar iş var ki aslında, düşündükçe yoruluyorum, yeni evimizin banyosunun dolapları takılacak, yeni derken neredeyse 2 yıl, ama işte bir yandan evin kredisini ödediğimizden fırsat yarattıkça da dekorasyonla ilgili birşeyler yapıyoruz. Olsun, yavaş yavaş olsun ama huzurla, keyifle olsun..

Perşembe, Ekim 20, 2005

MERHABA!

Gün hep koşturmacayla ve yeni bir şeyler öğrenmekle geçiyor. bu bazen anneliğimle, bazen mühendisliğimle, bazen evliliklerle ve ilişkilerle ilgili oluyor...