Perşembe, Temmuz 15, 2010

Merhaba...

neresinden başlasam.. ya da başlamak gibi olmasa da kaldığım yerden sanki hiç ara vermemiş gibi mi devam etsem.. zaten zaman da o kadar hızlı aktı ki gerçekten de sanki dün gibi hatırlıyorum son yazımı yazdığım günü.. O gün bir dönüm noktasıydı benim için.. bilenler bilir, insan bir yerde 12 yıl çalışınca işler gün geçtikce rutine bağlar, kötü anlamda da söylemiyorum aslında, yani iilk zamanlar 3 saatte yaptığınız işi 5 dakikada yapar hale gelirsiniz, muhakkak birinden onay almak zorunda hissettiğiniz birçok kararı şıp diye kendi başınıza alırsınız, ama işte bir yandan da rutine girersiniz.. benim durumum da oydu işte.. derken , çok uzatmayayım.. kendimde enerji, hırs, güç buldum.. yapacağıma inandım ve genelde zor alınan bir kararı, yine tam da benim tarzım, hızlıca alıverdim..:)
bugün tam 10 ay bitti... yeni işimi çok seviyorum.. güzel bir ekip kurduk, inandığımız bir işi yapıyoruz, gerçekten konularında çok başarılı 3.parti şirketlerle işbirliği yapıyoruz. Tasarımcılar, kalıpcılar, üretimciler, ajanslar.. hepsini özene bezene seçtik.. hepsiyle de çok güzel bir ayar tutturduk..tasarımdan üretimine kadar her aşamasını bizzat yürüttüğümüz 40a yakın ürünle lansmana hazır gibiyiz. sanırım 1Eylül'de lansmanımız olacak... Uzakdoğudaki tüm operasyonları ben yürütüyorum. Bu da hemen her ay Çin'de olmak demek. Çin'de Hongkong'da bilmediğim yer kalmadı, yemediğim yemek de kalmadı...:) yolculuklar çok uzun sürüyor, haftasonlarını kaçırmamak, oğlumu ve eşimi ihmal etmemek için çoğunlukla Bangkokdan aktarmalı gidip geliyorum. Bu da 18 saat gidiş, 18 saat dönüş olmak üzere 5 günde 36 saat yolculuk anlamına geliyor. pozitif yönden bakalım, uçaklarda süper film gösterimleri var, birçok film seyrediyorum. kitap okuyorum. yerden 15000km. yukarıda meditasyon yapıyorum:) işte yaşadığım 10aydan birkaç kare..
havaalanında çalışırken..


                                                                                                                                                                                          
 otelde toplantı saatini beklerken çalışırken..
ve loungeda saatlerce uçak beklerken çalışırken:)

bu laptopla yapıştık birbirimize... skype en yakın dostum oldu, beni aileme bağlayan..:)
sırada oradaki dostlarım, yediklerim, içtiklerim, maceralarım var, ama tabi fırsat buldukça yazacağım, yavaş yavaş, tadını çıkara çıkara..