Cuma, Eylül 28, 2007

neredeeeennn nereye...

ekibi büyütüyoruz biz, işten bahsediyorum.. yeni mühendisler alacağız, ilk görüşmeleri ben yapıyorum.. benim için de yeni nesili daha yakından tanımak için süper bir fırsat oldu bu.. 3 ay oldu görüşüyorum, hatta sevdim bu işi, daha da almayıp devam mı etsem acaba modundayım..:)


bugün son gelen özgeçmişlere bakıyordum, çocukcağız yazmış" bildiği diller türkçe okuma- anlama - yazma 9...", yabancı mı acaba dedim, yooo kahramanmaraşlı :)))))))))


ben 21 yaşında mühendis oldum, hiç zaman kaybetmeden de çalışmaya başladım, 4 kardeştik, sıradakilerin kimi sınava hazırlanıyordu, kimi yeni okula başlayacaktı, kimi ergenlik sıkıntısında, kimi eziliyorum ben bu ailede modundaydı.. allahım ne karışıklık... o aralarda babamın işleri bozuldu mu!! allahdan ev kendimizin ama esnaf adamın işi bozuldu mu kalıverirsin ortada, çok kötüdür çoookkk... ne yiyeceksin, neyle kursa gidecek, defter kitap alacaksın.. çok zor bir dönemdi.. hatta radyoculuğa da ben o dönemde başladım.. bunu anlattım mı hiç bilmiyorum..

bi gece 2şer katlı 2 ranzanın( burası bizim koğuş oluyor evdeki..:)) dört dönüyorum.. üniversite 2deyim.. yok bu böyle olmayacak, para kazanmalıyım.. para isteyemem babamdan artık, varsa da arkadan gelen 3 kıza versin.. o arada elektronik mühendisliğinde okuduğumdan yerel bir kanalın teknik bölümünde staj yapıyorum... orada biriyle tanışmışım.. daha özel radyoların ilk 2-3 ayı.. radyo frekans sistemleri kuruyormuş.. o gece buldum çözümü.. radyoda çalışabilirdim.. hemen sabah adamı buldum, benim bazı fikirlerim var dedim ona, radyoda program yapmak istiyorum, hemen beni "flash radyo"nun sahibi ile tanıştırdı.. adam hazırla bir demo kaset getir dedi, sabaha kadar çalıştım, o zamanlar internette yok, bulup bulup müzik aralarına koysan, gazeteler kitaplar karıştırıyorum, bazı anektodlar, özlü sözler, komik küçük hikayeler, moral motivasyon sözleri... sabaha karşı da koydum teybi karşıma, demo kasedi hazırladım..!..:)


sabah erkenden radyodayım, beğendiler, başla!, haftada 2 gün 2 saat abidinin kardeşi(abisini hatırlıyorum, kendi ismini hatırlamıyorum.:) ile program yapıyoruz, canlı!!! ilk programlar berbat, sesim titriyor, abuk subuk konuşuyorum, eeee diyorum, ama olsun herşeye rağmen özel radyoculuk yeni başlamış, rağbet çok.. sonra işi ilerlettim, öyleki eskişehire gelen ünlüleri konuk ediyoruz, röportajları ben yapıyorum, bir keresişnde nalan altınörsle röportaj yaptım, kadın konsere gidecek, elbisesi acaip buruşmuş, şaka gibi ama kadının arabasıyla bizim eve geldik, ben elbiseyi ütüleyip oan verdim, bütün komşular pencerelere sarkmış..:))bir keresinde de erkin koray gelmiş kızıyla, studyodayız, kızını okula göndermiyor ya bu, onu sordum, sonra başladım "ama bu yanlış değil mi?cart curt" ahkam kesmeye, adam efendiymiş ses etmedi valla, ben bi güzel haşladım orada( hoş sonra kendileri de çok pişman oldular, kız dışarıdan bitirdi okulları)bu arada bir fanlarım oluyor anlatamam...imzalar felan.. eskişehir küçük yer.. ünlü olmayı tattım ben, bilirim yani çok iyi..:)))))) ondan sonra 3 yıl yaptım ben bu işi.. beyaz var ya, onunla istek programı sunardık, hatırlarmısınız hani, bir şarkı için 100lerce ismin adı sayılan, yıldıztepeden ayse, vişnelik süreyya için..:))))))sonra şebo, şimdi show radyoda çalışan müge, tito,şimdi cnntürkde haberleri sunan cem, hepsiyle aynı dönem aynı radyolarda çalıştık, sonra hepimize teklif geldi, number1 istanbul çağırdı bizi, ama ben de o ara mühendislik diplomamı almıştım, şöhret sayfasını böylece kapattık... ama elimde süper bi şey kaldı... kocam!!!..:)))

eskişehirin en iyi dj.lerindendi, ben sunardım, o müzik yapardı, "eros" diye mitolojik aşk hikayelerini okuduğumuz bir program vardı, orada aşık olmuştuk birbirimize... power fm de , tavan arası vardı, o ne sesdi allahım, onu taklid ederdim, bu arada benim ses hiç öyle şuh değildir, ikonum meltem cumbuldu o zamanlar, hani bi sabah programı vardı hatırlarmısınız?


neyse, işte böylece para kazanmaya, kocaman insanlarla iş konuşmaya başladım ben, hem de hem para kazanıp babamdan düştüm..:), hem de çok güzel bir üç yıl geçirdim..


sonra mühendisliğe başlayınca da hep aklı başında görüşmeler yaptım, hep takdir edildim, verilen işi hakkıyla yapmaya, savsaklamamaya, takdir edilmeye, hırslı olmaya teşvik edildim hep ailem tarafından ve övünmek gibi olmasın ama şu anda da çok beğenilen ve işini iyi yapan bir mühendisim...

buraya nereden geldik, yeni nesilde iş yok....:)) burunları havada, hemen bir pozisyon kapmaya , operasyondan geçmeden bi masaya yerleşmeye bakıyorlar, 3 yıllık özgeçmişde 5 iş yeri değişikliği var, ben seni ne yapayım ki kardeşim... aklı başında olanlar da var tabi, ama onlara da bizim sunduklarımız yeterli gelmeyebiliyor, dur bakalım bu işin sonu nereye varacak?.:)

13 yorum:

serap dedi ki...

abidinin kardeşi"atilla"ydı:))
ne guzel gunlerdı yahu..

bı ozel radyo ya bende mı basvursam,belkı elim bos donmem:):P

karamelize dedi ki...

yok be kanki,çıkmaz oralardan bi şi..:) o zamanlar bile hepi topu 2-3 kişi vardı adam gibi, biri de bende şimdi..:))))))
ne güzel günlerdi di mi hakkaten..

zuzu dedi ki...

kizim ne anilar var sende daha kimbilir boyle?? ilk defa duyuyorum; cok hos.. canim kankim benim! bence sen oyle bir hatunsun ki ne ise al atsan altindan kalkarsin; seni her anlamda takdir ediyorum inan: anneligin, super esliligin (evliligini kastediyorum), ablaligin, dostlugun, caliskanligin,uretkenliligin,basarili uretim mudurlugun, muhendisligin, amanin bitiremeyecegim ben bu -ligin, -lugun'lari valla!! o yusden 3 nokta ile yorumumu sonlandiriyorum. iste boyle: ...

karamelize dedi ki...

zuzu,
bu ne kızım yaa.. bana acıdın da şöhret günlerimin tadını bi daha alıyım diye mi yazdın bunları... ama ben utandım bak şimdi..(:~
çok teşekkür ederim arkadaşım bu güzel sözlerin için...senin insan sevgin yazdırıyor bunları biliyorum, öpüyorum seni yanaklarından,kuzum benim..:)

Nazkız dedi ki...

Öncelikle tebrikler, yıllardır altıma mühendis dedin dedin ve çalışkanlığın ve azminle ulaştın sonunda.. Bunun gibi hayatta tüm dileklerin yerine gelmesini canı gönülden temenni ediyorum canım arkadaşım..

yeni nesil olayına gelince, geçen Cuma üniversite arkadaşlarımızla toplandık, aynı konu gündemimizdeydi, 70'li yılların nesli (yani sonuncusu bizler) tamam ama 80'lilerden itibaren maalesef pek çoğu hedefi olmayan, ne yaptığını ve yapacağını bilmeyen, üretmeyip sadece tüketen bir nesil...Üzülerek; biz de bu berbat neslin içinde çocuk yetiştiriyoruz ama umut ediyorum gerek verdiğimiz aile terbiyesi (ki en önemlisi bence) gerekse okul ve sosyalleşme adına verdiğimiz eğitimler onları istisna kılacak.

zuzu dedi ki...

rica ederim canimcim Mehtapcim!! bulunca haber ver bari 'kurban' muhendisini ;))) merakta birakma bizi..

Annelog Atölye dedi ki...

Artık para alamam diye düşünüyor mudur şimdikiler? Ya da biz çocuklarımıza bu kadar güzel, ince ve sorumluluk bilinciyle düşünme becerisi verebilecek miyiz?

karamelize dedi ki...

annelog,
bunun tek yolu onlar adına düşünüp onların sorununu çözmemek, hatta bütün sorunları bir aile olduğun ve iyi ve kötüyü birlikte yaşaman gerektiği için ajite etmeden çocukla birlikte yaşamak.. ama bunu yazması kolay, yapması çok zoorr..hele biz çalışan anneler de annelik doğal bir süreç değil de hobimiz gibi sanki.. onun ihtiyacı olmadan herseyi vermeye, önündeki dikenleri çaktırmadan toplamaya çalışıyoruz.. ben sürekli bir iç eğitimdeyim, telkin ediyorum kendimi ki, o da günü geldiğinde sorunlarına çözüm üretebilen, ince,düşünceli biri olsun, bakalım görücez..

karamelize dedi ki...

nazlimoo,
cok tesekkurler canım..
muhakkak çabalarımız bir fark yaratacaktır, ama dış etkenler o kadar çok, çocukların algısı o kadar açıkki her an bir ortamda, yanlışı örnek alabilirler, yolu şaşırabilirler diye çook korkuyorum...belki onlar büyüdükce bize de güven gelir...dogru cocuk yetistirdiğimizin biri bi ara teyidini verse ne güzel olr di mi?hep iç sesini dinle, dinle nereye kadar..:))

Alphecca dedi ki...

Sen ayağı yere basanlara biraz daha iyi imkanlar tanımaları için üst yönetimi yokla bence Karamelize, bir iş yeri için çalışan ve ayağı yere basan insanlar önemlidir.

ssbb dedi ki...

Kim söylemişti bir türlü anımsayamadım, Attila İlhan mı, Aydın Boysan mı, Gazi Yaşargil mi, yoksa aynı yaşlarda bir başkası mı, şöyle demişti yeni nesil için:
Çalışmadan para kazanmak, aşık olmadan sevişmek istiyorlar.

ssbb dedi ki...

Hatırladım: Oğuz Aral idi.

karamelize dedi ki...

sandaletli seyyah merhaba,
demek bazen şıklar içinden de olmayabiliyormuş doğru cevap..:))
şaka bir yana, çok yerinde bir tespit olmuş, Oğuz Aralın ağzına sağlık..