Cuma, Kasım 21, 2008

o "an", bu"an" işte...

LOSTun 3.sezonunun final sahnesi... son 5-10 dakika... 3 sezon, bilmemkaç bölümdür hep içimden diyorum "allaaam şu cocukcaazlar kurtulsa şu adadan ne güzel olacak, ahh ne yapmalı uçurmalı mı, kaçırmalı mı... ha gayret gidecekler adadan, hoş hepsinin döndüğü hayatlarında sıkıntıları var, ama ada onlara çok şey öğretti , çok mutlu olacaklar".... denizaltıları da patladı, allah seni bildiği gibi yapsın john locke!...

beklenti hep , adadan çıkınca mutlu olmaları yönünde ya, işte o son 5-10 dakika ve final sahnesi... bittik biz, tutunduğumuz dallar elimizde kaldı, forward back yapıldı, meğer bunlar adadan çıkınca bir mutsuz oluyorlar, berbat haldeler... adaya geri dönmek istiyorlar.....

hadiiiii.....

şimdi 4.sezonu nasıl seyredicez, çıksınlar mı, çıkmasınlar mı... doğru ne, mutluluk nerede?.... boşlukda kaldık....





çok sevdiğim bir ailenin kızı, ingilterede okudu, italyada okudu, geldi türkiyede okudu... bir ailenin bir kızı... yediği önünde yemediği arkasında... sanatla içiçe.. bir kütüphanesi, müzik ve film arşivi var, gözlerinize inanamazsınız... canı ne zaman isterse , 2 gün içinde londrada, orda burda... çalıştı bir müddet.. ama tabi bu koşullarda olup da patron kaprisi, mesai arkadaşı dırdırı çekemediğiniden bıraktı hep...hani durup durup özenilecek bir hayat...ahhh ne mutlu ona, mutluluk orada işte...
ama işte dönem dönem o da mutsuz...dertleri var her insan gibi, sıkılıyor hayattan, istediği gibi bir iş bulamamak bunaltıyor onu da....
hadiii...
hani hep çalışmamanın hayalini kuruyorduk, çok para, az kapris, bol kitap,film,müzik,gezme... az stres...
nereden çıktı bu mutsuzluk....
boşlukda asılı kaldım...


2 sene önce işden çok sıkıldım, başka bi iş yapmak istiyorum.... franchise lara bakıyorum... açıp konuşuyorum felan... 300-500bin dolarlar uçuşuyor havada... nasıl olsa boyle bir para yok ya, ahhh diyorum ne mutlu olucam falan pizzacıyı açsam şuraya, kendi işimin başında... bilmem ne kafeyi açsam, kendim de içinde kitaba, gazateye,dergiye gömülsem...
derken, pat diye boyle bir teklif geldi... tuzlada bi yer açılacak, bütün işletme sorumluluğu bende olacak... yine hadiii..... başladım düşünmeye, hergün gidiyorum açıyorum dükkanı, işletiyorum, kapatıyorum.. tekrar tekrar yapıyorum bunu.. kaç yıl, ne kadar? ömür boyumu... hani challenge? bir ömür geçer mi böyle, entrika yok, hırs yok, kariyer hedefi yok, plan yok... aç kapa aç kapa...
yine boşlukda asılı kaldım...

yani demem o ki, senin olmayan şeyler pek bi kıymetli oluyor...

eline geçince görüyorsun ki bi numara yok...

yaşadığın " an" dan daha iyisini arama... keyfine bak....

iyi haftasonları....

1 yorum:

Nazkız dedi ki...

ay bir dakka şok oldum, bunlar adadan kurtulacak mı? Biz biraz gerideyiz, aslında 1 yıl önce başladık ama daha 2 yi yeni bitiriyoruz.:-)))) Ben valla kurtulacaklarına kondurmuyordum, kurtuluyorlar bir de mutsuzlar haa?? OOfff benim de dallarım koptu, karman çorman oldum...