Pazartesi, Şubat 25, 2008

işimde de 10.yılım

evliliğim ile şimdiki işime başlamam arasında tam 1 hafta fark var. 14 subatta evlenip, palas pandıras 23 şubatta işe başlamıştım, aylar öncesinde el sıkışılıp, bekleyecekleri süre 3-4 ay olunca bir de üstüne şöyle yeni gelin olarak gerineyim edeyim, evimi tanıyayım, mutfakda ne neredeydi alışayım, iki üç yemek yapayım, istanbulu tanıyayım, kendi kendime biyerlere gidebileyim bile diyemeden hooop çalışmaya başladım... şöyle söyleyeyim bostancıdaydı ilk evimiz ve apartmanın kapısından çıkınca ne tarafım kadıköy ne tarafım ankara bilemeyecek durumdaydım..:)


sonra deniz işini de bayağı bi anlamamıştım, aşağı iniyoruz deniz var, kadıköye doğru gidiyoruz yine deniz, haritayı önüme alıp ancak anlamıştım karadeniz ve marmara olayını..:)))bi ara istanbul adamıydı yoksa felan diyecek kadar istanbulu bilmiyorum düşünün artık..:) tam köyden indim şehire...



23 subat sabahı kapıya bir saab araba geldi, üç dört ay önce görüştüğüm bey beni ilk gün işe götürme inceliğinde bulunmuştu.. elimi kolumu nereye koyacağımı, ne anlatacağımı bilemez bir halde yarım saat yolculuk yaptık..... o kadar centilmen bir beydi ki.. ofise geldik, bana süper bir kahve yaptı.. galiba şansımın yaver gittiğini hissettiğim ilk an oydu.. ısınmıştım, hem ofise, hep patrona... birlikte o kadar güzel işler çıkardık ki..yaklaşık 1 yıl sonra hiç unutmuyorum Kölnde bir fuardayız, gündüz ayaklarımıza kara sular ininceye kadar geziyor, notlar alıyor, görüşmeler yapıyoruz, standımızda takılıyoruz, akşamları da birbirinden güzel restaurantlarda yemekler yiyip, şaraplar içiyor, tadına doyulmayacak sohbetler ediyoruz, o kadar mütevazi, o kadar hoşgörülü, olgun, esprili insanlarki karşımdakiler, içimden bir an için şu cümleyi kurdum, " 10 yıl sonra da bu firmada çalışıyor olacağım, ve süper bir kutlama yapacağım o zaman" ...



ama galiba eksik dilemişim, ben buradayım tam 10 yıldır, ama onlar gittiler, geçen sene firmamızı devrettiler, sık sık görüşüyoruz hala, geçenlerde bu içimden geçirdiğim şeyi söyledim onlara , dedim neredesiniz parti zamanı geldi, gözleri doldu ikisinin de...



yaptık bir parti, ben içimden verdiğim sözümü de yerine getirmiş oldum, üçücük eski patronlarımızdan benim biriciğime süper bir sürpriz doğumgünü partisi organize ettik, konuşmayı ben yaptım, ne çok söyleyebileceğim şey vardı, heyecandan hızlı hızlı ilk anda aklıma gelenleri sıraladım, oturdum yerime, ağlamamak için zor tuttum kendimi, o ise çokdan gözlerini siler durumdaydı... iyi ki onları tanıdım, iyi ki onların firmasında çalışmaya başladım...



gerçek insan olmayı, mütevaziliği, kibarlığı, herşeye rağmen iyi olmayı, karşılıksız iyilik yapabilmeyi, öğrenebildiğim kadarıyla artık, onlardan öğrendim...



3 yorum:

Alphecca dedi ki...

Ne güzel böyle kopmadan ayrılmakta güzel Karamelize :)))))

Hayatta Giderken dedi ki...

ne mutlu sana.... sağlıkla nice senelere inşallah..
İnsan ömründe eşi ve işi çok önemliymiş. Bu ikisinin seçimi sana huzur getiriyorsa çok şanslısın...

Nazkız dedi ki...

Bugün aklımdan geçti biliyor musun ya şu parti detayını konuşamadık bir kankamla diye... Ne kadar güzel geçtiğini tahmin ediyorum, bir kaç hafta içinde Ankara'da canlı dinleyeceğim seni....

Semih Bey süper çıkmış dolu dolu oldu gözlerim; ne kadar çok şey öğrendik onlardan öyle değil mi?

Hele şu sıralar hiç aklımdan çıkmıyor Baki'nin sözleri "kızım hayatta bir ölüme çare yok, üzme kendini!"