bu sabah çok mutlu kalktım, zaten genelde güne iyi başlayanlardanım, yani öyle sabah somurtkanlığım felan yok ama bugün bir de cuma olmasından sebep çok iyi hissederek uyandım, yatakda korayı göremedim, bi an şaşırdım, sonra güldüm halime, geceden öpüşüp ayrılmıştık ya, bugün şehirdışına gidiyordu, gece yarısı uçağı vardı, herhalde biriki saat anca uyuyacaktı.. neyse, gece evimize geri dönecek ya, onu sevinçle kucaklıcaz ya, bize gittiği yerden bi hediye getirmişmi diye erenle ikimiz masum masum suratına bakıcaz ya, hele bi akşam olsun evine hayırlısı ile dönsün de...
Eren'i uyandırdım, o da öyle güzel uyandı ki, öpüştük koklaştık yatağında, haftasonumuzu sordu, ona müjdeyi verdim , deniz geliyor annecim, nazlı teyzenler geliyor, yuppieee diye kalktı yatakdan... güzel bir haftasonu bizi bekliyordu, tıpkı herkes gibi, birçokları gibi...
Eren'i okula götürüp, servise bindim, gazetemi açtım, radyoda bişeyler oluyor, birileri heyecanla konuşuyor, ama ben dinlemiyorum.. bi 10 dakika dinlemedim, sonra binali yıldırım açıklama yapacak diye, şoförümüz radyonun sesini açtı, " istanbuldan kalkan atlas jet uçağı bildiğiniz üzere ısparta yakınlarında düştü, ve uçakdan canlı kurtarılan kimse olmadı....... " neeeeee, neresi, ısparta neresi? koray nereye gitmişti allahım, ıspartaya da gidiyor, afyona da , denizliyi de.. ne biliyim ben, günü birlik geziler, hatırlamıyorum, " ne dedi bu?" diye sesim çıktı, boğazım düğümlendi, koray da oradamıydı, hatırlamıyorum, allah kahretsin bu aklımı, akılsızmıyım ben, kafamın içinde bir mikser dolaşıyor panikden, adımı sorsanız söylemeyecek haldeyim, ağlamaya başladım, panik oldu tabi arkadaşlarım da, harita lazım bana, afyona gitti diyorum, yoksa afyona gitmek için ıspartaya mı iniliyor, allahım coğrafyam hep çok kötüydü... derken denizli geldi aklıma, ağlarken telefonunu çaldırıyorum, ikisi de kapalı.... evet denizli, denizli ısparta değil ki... biraz sakinleştim ama ölüm haberi alma anını yaşadığım için gözyaşlarıma hakim olamıyorum, kendiliğinden süzülüyorlar durmadan, musluğu yok ki kapatayım... herhalde sesini duyuncaya kadar durmayacaklar, arıyorum, nihayet 15 dakika sonra telefonu açıyor, unutmuş açmayı... ne oldu sesine diyor, neden paniksin... "hiccccc... ben sandım ki.. hani düşmüş ya bi uçak....." , yine o şen şakrak, dünyanın en güzel sesi geliyor telefonun ucundan "merak etme askım, seni bırakıp hiçbir yere gitmem ben, akşama görüşürüz, seni seviyorum"....
ya diğerleri... servisde, evde kahvaltı masasının başında, çocuğunu okula bırakırken, haftasonunun planlarını yaparken, evleneceği erkeği beklerken, oğlunu, kızını beklerken, bu haberi böylece alanlar... ansızın, birden.......
çaresizce aradıkları ve 15 dakika gecikmeyle açılamayacak telefonlar...
bi kerecik açılsa...belki bi son söz, söylenememiş seni seviyorumlar, özür dilerimler, keşkeler için...
bu kadar çabuksa herşey, bir anlıksa, neden daha sıkı sarılmayız ki etrafımıza.... pişman olmamak için ...
çok üzgünüm... hala gözlerimde yaşlar...
Cuma, Kasım 30, 2007
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Ayy canım benim, nasıl telaşlandığını tahmin ediyorum, keşke yanında olsaydım... Neyse bugün yokum ama yarın yanındayım:-)))
Haber çok üzücü ben de TV den seyrettikçe kahroluyorum, bir kez daha hatırlattı bugün bu haber bana; yarın ölecekmişiz gibi davranmalıyız aslında...hayat gerçekten anlık, kısa... Kızıp, öfkelenmek, pişman olacağın sözler söylemek veya duymak ve arkasından ölüm...Çok korkunç değil mi
:(((((((((((((
Canım ne söylenebilir ki yazdıklarından sonra. Böyle felaketler karşısında insan hayatının ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu farkediyor. HAyata daha sıkı bağlanma, sevdiklerine her fırsatta bunu söyleme sözü veriyor kendine. Ama sonra günlük rutinin içinde unutup gidiyor. KOray'ın iyi olduğuna çok sevindim. Allah yakınlarını kaybeden herkese de sabır versin. Öpüyorum cok. Aslıhan
kesin komplo ya bence bu beyinler az yetişir allah sabır versin ailelerine ve türk ulusuna hele ki kameradan canlı geçişleri el kadar 1,5 aylık bebek nasıl üzüldüm ya :( allah rahmet eğlesin hepsine
Yorum Gönder