Salı, Kasım 20, 2007

benlik ve özgüven

pazar sabahı Eren'in okuluna davetliydik, Eren'in okulu ebeveynlere özel seminer günleri düzenliyor, hemen hemen her 2 ayda bir Nevbahar Hanım'la çok keyifli bir 2 saat geçiriyoruz.

Bu seferki konumuz "benlik ve özgüven"di..

Benlik nedir? özgüven nedir? nasıl oluşur? nasıl yıkılır?

o kadar akıcı konuşuyor, o kadar objektif bakıyor ve o kadar güzel örnekler veriyor ki pedagoğumuz, sanki o olmasaymış bir çok şeyi farketmeyecekmişim gibi hissediyorum...

karşılıklı etkileşimli seminer sırasında bazı cümlelerimizi deşifre etti bu sefer..

bir kaç örnek yazıcam şimdi, hem kendim okuyup okuyup hatırlamak için, hem de size de faydası olması için..

- 100 defa söylüyorum yine aynı şeyi yapıyor..

- o zaman 100 defa söylemeyin, 1 defa sorun.. siz 100 kez kendi beyninizdeki tanımlı kodları tekrar ediyorsunuz, onun beyninde öyle birşey yok.. bu nedenle de sözleriniz etkisiz.. oysa bir kere, bilemedin iki kere, "bunu böyle yaparsan ne olur sence?" derseniz, kendi kodlamasını yapacaktır çocuğunuz...


- okulda kendi ayakkabısını giyiyormuş, yemeğini de kendisi yiyormuş.. ama evde hepsini bana yaptırıyor... ve yemek yemesi 1 saat sürüyor..

- ilgi bir çocuğun en çok ihtiyaç duyduğu şey.. iletişime geçmenin bir yolu da sizi oyalamak.. oysa birlikte daha güzel şeyler yapacağınıza onu inandırır ve kaliteli bir ilgi zamanı yaşarsanız, bu süreleri kendi de hızlandırmak isteyecektir.


- çocuğuma sürekli övgüler yağdırıyorum, aferin diyorum, ama o yine de çok korkak, afallıyor hep... onun özgüveni yerine gelsin diye hep yeniliyorum oyunlarda, boğuşuyoruz yatakda,yine yeniliyorum ama niye böyle oluyor bilmiyorum..

- çünkü hep yeniliyorsunuz... "hep" çok tehlikelidir.. çocugunuz sizi hep yendiğinde " tamam ben demek ki büyüğüm ve kuvvetliyim " der.. sonra okulda herhangi bir anda yenildiğinde " babam beni kandırıyor, nasıl oluyor da ben yeniliyorum" der... ve karışık duygular onu ortamdan uzaklaşmaya iter, kendisinin ne olduğunu bilmiyordur ki...

bu nedenle de bazen yenileceksiniz, bazen yeneceksiniz...

sonra övgü ve teşvik birbirinden ayrı iki şey... biribirinden çok farklı ve kendini geliştirdiğine delalet eden 3 resminin üçüne de aferin, bravo! derseniz, siz aslında onun farkında değilsinizdir, ve çocuklar bunu çok kolay anlarlar.. oysa "yoksa bu da kedinin kuyruğumu? bak bunu bu resimde ilk kez görüyorum, demek bu detayı bile düşündün bu sefer, çok hoş olmuş" cümlesi çok daha büyük anlamlar içerir çocuk için...

farkındalık hakkında henüz tamamlanmış bir çalışmayı da paylaştı bizimle bu arada... bir parkda koşturan ve o arada ayağı takılıp düşen çocuk anneleri incelenmiş, onlarca tepki kaydedilmiş, çığlık atıp çocugunun yanına koşan, bağıran, korkup ağlayan, gidip 2 tane çocuğa patlatan, vs.. ve tepkisiz kalan... niye düştün diye çocuğuna vuran anne bile tepkisiz kalan anneden daha az zarar vermiş çocuğuna... tepkisizlik karşısında çocukda "ben düştüm, başımdan büyük bir olay geçti, ama annem bunun farkında bile diil, demek sevilmiyorum, ilgi çekmiyorum" duygusu gelişiyormuş...

özgüveni arttırıcı cümleler istedi bizden.. herkes döktürdü tabi....

sonra özgüveni yıkacak cümleler istedi... önce kibar kibar cümleler kuruldu, ama pedagoğumuz biraz daha dürüstlüğe çağırınca bizi, ne cümleler çıktı anlatamam ki bunlar da hep okumuş anne babalar... çocuğunuza söylerken size batmayan, ama böyle bir ortamda söylediğinizde nasıl beyninizin zonklayacağınızı tahmin bile edemeyeceğiniz cümlelerinizi düşünün şimdi...

ben bir örnek vereyim mi?





-böyle yaparsan senin annen olmıcam.....





nasıl korkunç bir cümle di mi?......

6 yorum:

Dikkat! biyo var ! dedi ki...

Zınk!Kaldım valla:(
"Ben senin kötülüğünü ister miyim hiç çocuum?"diye diye bilmeden istemeden e kötülükler yapıyoruz değil mi?
Ya yıkıldım yaaaa:(((

Adsız dedi ki...

Vay be ne zor çocuk sahibi olmak 3 sene değilde 5 seneye mi düşünsem ayolcum o laf ne öyle nasıl denir ya senin annen olmuycam aa şaştım kaldım valla allah sabır versin annelerede çocuklarada

Adsız dedi ki...

Mehtap ne guzel bi yazı olmuş. İNsan ister istemez kendini sorgulamaya başlıyor ve karşılaştıklarından hiç hoşlanmıyor:(
Aslıhan

Nazkız dedi ki...

Bizim de okuldaki "Aile Eğitim Programı"mızın konusu "İletişim " idi ve bize de söylenen çocuk ile en etkili iletişim "empati" kurmak yani kendini her zaman çocuğun yerine koyup onun gözleriyle onun dünyasından bakmaya çalışmak, söyleyeceklerimizin sonucunu önce empati kurup sonra söylemek, ah bir yapabilsek!!

Alphecca dedi ki...

Biz anne babalar çocuğumuzun eğitimine çok önem veriyoruz ya Karamelize, bence öncelikle anne baba eğitimi önemli, anne babalara çocuklarla iletişim ve empati konusunda ciddi bir eğitim şart !

Adsız dedi ki...

selam akramelize yazın çarptı beni resmen özellikle şu dışarıda kendi kendine yemek yeme, tuvalate gitm ama evde bir saat masada kalıp yememe işi... Yazıdan hemen bir çıktı aldım, kocişe de okutucam. Çok faydalandım gerçekten sağol.