Çarşamba, Temmuz 18, 2007

sarı kuzum gitti


evet, ilk kez ben İstanbul'da kaldım ve o bavulunu hazırlayıp gitti....
Bunu 4 yaş doldurduğunda yapalım diyorduk; ama hemen de olacağını düşünememiştik, spontan oldu, doğumgünü partisine gelen babaanne ve dedesiyle Eren gider, seçimden hemen sonra da ben gider 1 hafta şöyle memleket keyfi yaparım dedim ve hazırladım bavulu gönderdim Eren'i..
şimdi bir yanım, akşama evde sonuna kadar müziği aç, bilgisayarını aç, kendine güzel bi içki hazırla, sağı solu ara, ilk hadi buluşalım diyenle kendini sokağa at, gez geri dön, sonra bu olmadı diyip kocanı tak koluna, plansızca vur kendini İstanbul sokaklarına, eve gel, evde uyuyan bir çocuk var sessiz olalım paniği olmadan aç müziğini, evde özgürce dolaş, gece birileri gelsin, çorba içmeye çık, ya da Bostancı'da kokoreç yemeye git diyoooooorrrrr,
bir yanım da böğüre böğüre ağlamak, açıp telefonu çabuk geri getirin oğlumu, ben akşam onun bana doğru koşmasına alışkınım, salon kapısından bana kaş göz yapıp odasına çağırışındaki seksiliğine(!.:) alışkınım, dönsün geri çabuuukkkk diye bağırmak istiyor.
şu son 4-5 gün içinde kendimi dağıtırsam, biliniz ki evlat hasretindendir efemmmm.....:)

2 yorum:

Nazkız dedi ki...

Şekercim ben birinci seçenekten yanayım, çocuklarımıza her zaman yeteri kadar zaman ayırıyoruz, arada bir de enerji depolayıp (tekrar onlara geri dönüştürmek üzere)çocuksuz hayatın keyfine varmak lazım...
At kendini sokaklara, gez doyabildiğince sevdiklerinle, eminim Eren de keyifli vakit geçirecek Eskişehir'de...
Allah kavuştursun diyor ve keyifli vakit geçirmeni diliyorum kankacım..

zuzu dedi ki...

Ne guzel bir sey di mi torunlarin dedeler ve anneanne ve babaannelere otomatikman duskun olmasi. Karsiliksiz sevgiyi hissediyorlar mutlaka..Hissetmezler mi? Herkes hisseder; afferim Eren'e..Artik buyudu ve anne-babasiz gezmelere gidiyor..hem Eren'e; hem de size iyi eglenceler sekerim..Zevkini cikarin..