bu kadar uğraşmamıza rağmen canım ülkemin hala birçok yeri o kadar güzel ki.. Ağvadan sonra 50km. daha karadeniz sahilinde yol alınca Kerpe'ye ulaştık; buraları Karadenizin Bodrum'u diye anılırmış meğer.. hakikaten de çok güzel bir koy, metrelerce derinleşmeyen berrak bir deniz, yozlaşmamış mimari yapı... yine sakin tabi heryer, havalar ısınıp herkes kendini atmamış buralara, boğmamışız koyu ve kendimizi.. azıcık insanız bu şirin kasabada... restaurantlarda 3-5 masadan biriyiz, yine kıymetliyiz yani.. İstanbul'un sorunu bu işte, bizi hiçleştiriyor, koca kumsalda bir kum tanesi olup çıkıyoruz, boğuluyoruz bazen, nefes alamıyoruz.. ama nasılsa koşa koşa da geri dönüyoruz ona, bu ne çelişkili bir ilişki, İstanbul insana kendisini mazoşist hissettiriyor işte böyle...
onla da olmuyor, onsuz da...
Ailece ondan iki günlüğüne ayrılmak iyi geldi, Kefkende halk pazarında yaptığımız alışverişi de arabamıza doldurup evimizin yolunu tuttuk keyifle... darısı yenilerinin başına..
4 yorum:
oh valla ne iyi etmişsiniz, kimbilir nasıl iyi gelmiştir kısacık tatil hepinize... Bu arada gözlerim Eren'i aradı annesi nerde oğluşumun resmi??? Şöyle bir nokta koyayım inşallah bir dahaki sefere hep birlikte!!!
blog sahibi olmayanlar bir de mesajlarının altına isimlerini yazmayınca değme bu işin keyfine.. acaba kim bi dahakine birlikte gideriz dedi, kim?kim?kim?..:))))
bizsiz gezin bakalım, görüşemedik gene hepnizi çok özledik.Blogunuzun da hastasıyız :)
pınar (buggy)
biz sizi aradık buggy.. ama evin reisi çokdan kendine bir koltuk ayarlamış ve seyahatine başlamıştı bile...:))) yarım saatte bavulları hazırlamadan hemen önce aranıp "kalkın gidelim" yaptıklarımızdansınız...ama bu sefer olmadı iste, ama eylemlerimiz devam edecek, bavullar kapının arkasında..:))
öpüyorum canım
Yorum Gönder