Salı, Mart 20, 2007

Yaşlanıyormuyum?!

hani kendi iç yolculuğuma çıkıyorum diye komik bir laf vardır, galiba o moddayım ben... ne oluyor bana anlamıyorum, bazı şeyler değerini yitiriyor, bazıları yükselişe geçti..bir dakikasını programsız geçirmeyen, hiper süper enerjik kız gitti, yerine evinde geçirdiği her dakikayı ilahi bir an gibi gören biri geldi.. nasıl mutlu oluyorum bu aralar evde anlatamam, Erenle mutfağa girip aşkımıza yemek hazırlıyoruz, birlikte film seyredip, erenin odasına kapanıp saatlerce resim yapıyoruz, herkesden kaçıyorum bu aralar, organizasyon yapma halleri nasıl yorucu geliyor anlatamam... evim, eşim, işim ve biricik oğlum dörtgeni bana yetiyor da artıyor bile..
anneme anlattım geçende bu ruh halini, nasıl beni çok iyi anlar gözlerle dinledi anlatamam.. benim daha da büyüdüğümü düşünüyordu içinden eminim.. önceliklerim tam da sadece "evdeki huzur mutluluk budur" haline gelmişti ve annem bunu anlıyordu.. tabi arkadaşlarımı da seviyorum, tabi bazen onların sesini de duymak istiyorum, ama artık hiçbirşey için çırpınmak istemiyorum, içimde öyle büyük bir aşk besliyorum ki iki erkek için, başka hiçbir şey yapmadan onlarla yaşayıp, ölüp gidebilirim, hiç sitem etmeden hayata...(umarım bu ruh hali geçicidir!..)
yıllar aslında insana en değerli şeyin ailesi olduğunu öğretiyor, büyük kalabalık bir aile olmak çok güzel... bunu söylerken bir yandan da içim burkuluyor eren için, kardeşi olmayacağı fikri üzüyor bazen beni, ama çok kuzeni olacak tek tesellim de bu benim...
nasıl çorba bir yazı oldu bu, garip ruh halleri garip şeyler yazdırıyor insana, ama zaten bu da günlük di mi, yani o günkü hallerin..:))

Hiç yorum yok: