Salı, Eylül 23, 2008

ön bayramlaşma

haftasonu Eskişehir'deydik... bayramda gidemeyeceğimiz için biraz huzursuz hissettik kendimizi.. bizi bu hale reklamlar getirdi.:)
cumartesi sabah çok erken çıkacaktık sözde yola, saati kurup bir de telefonu sessize alınca çok güzel olmuş, 7:15e kadar uyumuşuz..:) evden çıkmamız nerdeyse 8i buldu, neyseki otobanda arayı kapattık, biraz hızlı (180-200 gibi) gidince 3 saatte Eskişehirdeydik...:)
yol boyunca taraf, radikal ve hürriyetin köşe yazılarını sesli olarak okudum, benim uzun seyahatlerdeki asil görevlerimden biridir bu.. okuyup, yorumlaşıp, tartışırken yolun nasıl geçtiğini anlamayız...ha bir de acıkana ekmek, susayana su... yanımda yoksa da güzel bir yer görünce taburu durdurma sorumluluğum da cabası..:)
bu sefer zaten ambargo vardı, her sıfır araba aldığımızda bay K koca bir liste çıkarır, arabada nasıl davranılır diye.. çubuk kraker yemek yok, simit susamından dolayı arabadan atılma sebebidir..sıvılar kapaklı kaplarda arabaya alınır, içilir içilmez ağzı kapanır... pastel boya kesinlikle yasak.. genelde erenpaşa arabanın bilimum koltuklarına kırık pastellerinden koyar, görmeyip üstüne oturan da güzel bir deseni eliyle değil ama gerisiyle koltuğa işler..:)))
sonra dinle bay K. yi..:)
iş bu nedenle bu sefer araba biraz daha da kıymetlenip, cip bip havasına gelince, kurallar daha da katılaştı, bakalım ne kadar dayanabilicez..)
koşturmaca ile, büyüklerin ellerinden küçüklerin gözleriden öperek geçirdiğimiz haftasonundan, 4 saat boyunca tepemize yağan yağmurla , zonklayan kafamız, yolu görmeye çalışmakdan şişmiş gözlerimizle geri döndük.. nesloş kardeş de yanımızdaydı, onu bostancıya evine bırakırken diğer serap kardeş de bize güzel bir sofra hazırlamıştı, yemeğimizi yiyip, çayımızı içip, haaaa bu arada sürprizimizle de tanışıp evimize geldik.. serap teyzesi oğlumuza bir su kaplumbağası almış, artık benim de bir evcil hayvanım var diyen erenin mutluluğunu görmeniz lazım.. nasıl iletişim kurulur ki bir su k.sı ile derken ben, "anne her dediğini anlıcam ben kaplumbamın, ağzından balon çıkıyor ya, ben o balonun içine kelimeler koyucam biliyomusun" sözüyle pek bir anlamsızlaştı merakım.... şimdi, hala yorgun ben... avrupanın soğuğunu iliklerine kadar defalarca yaşamış ben, kışlıkları çıkardım erkenden... bavul açık ortada... 2-3 akşamda ancak hazırlanırım tahminim...
buraya da kış gelmiş hem, havada nasıl bir uyku modu var... işyerindeyim ama ruhum tatilin moduna girdi, hiçbir şeyi net dinleyemiyorum, geçiştiriyorum, durumun farkında olduğumdan da 6 ekim sayfasına ajandamın, "bilmemkim şunu dedi, ne dedi bir daha dinle " yazıyorum.. yazıp hemen kapatıyorum, 6 ekim sayfasını şimdiden doldurmuşum, hiç bakamıyorum içim kalkıyor..:)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Mehtap'cim arabaniz cip bipiniz hayirli olsun:)
Simdiden iyi yolculuklar.
Aslihan