Salı, Haziran 10, 2008

var mısın? yok musun?


şaka yapıyorlar sanki... nadiren denk gelip takılıyordum, o zaman bu kadar zıvanadan çıkmamışlardı, ama yine de çok sıradan, olasılık hesabına dayalı, abuk bir yarışma olduğunu düşünüp çeviriyordum hep kanalı.. hiçbir katma değeri olmayan, kendini yenilemeyen, embesil gibi durmadan numaraların söylenip eller ağza kapatılıp heyecan efekti verilmeye çalışılan bir yarışmaya ne kadar prim verirdi ki ratingler, iki üç bölüme kalmaz kaldırırlar demiştim...

yanıldım, hem de ne yanılmak... insan olmanın hiçbir yanının sorgulanmadığı, ne fiziksel, ne beyinsel fonksiyonlarının zorlanmadığı bu yarışma aksine çok beğenildi... bayıldı millet... ne de olsa işin ucunda "cumhuriyet hangi yılda ilan edildi?" gibi bir soruya bile saatlerce düşünüp elaleme rezil olma kaygısı yoktu... kızsan güzel olman, erkeksen gözünün görmemesi, komik olman, iyi şarkı söylemen, aksanlı konuşman vs. yetiyor da artıyordu...

ne diyordum? seyretmediğim bu zaman zarfında millet iyice zıvanadan çıkmış.. herkesde bir hislenme halleri.. gerçekden ve inanarak sorulan "ne hissediyorsun ahmet, büyük mü hissediyorsun, küçük mü?" soruları almış başını gitmiş... içinde ne olduğu malum kutunun başında toplaşıp hu çekmeler, el ele tutuşup rakam değişsin diye büyü yapmalar, büyük rakam çıkınca özür dilemeler, (niyeyse?), dolup taşan gözler, araya attırılan dramatik öyküler... "hislerin kuvvetli senin, süper rakam çekersin sen" ara gazları...
"demin hissetmiyordum, şimdi geldi hislerim.."
"sanki büyük hissediyorum, yok yok şimdi birden küçüldü hislerim" muhabbetleri...

inanamıyorum valla ne diyim, keşke bir dakika dışına çıkıp bakabilseler hallerine.. bunları tıktıkları yerde gerçekden pek bi hislenmişler, 6.his yetmemiş,7.,8. hisleri felan olmuş ama bu arada bütün mantıklarını da kaybetmişler sanırım....

bu arada acunılıcalının ne kadar sıkkın olduğunu farkettiniz mi, adam bu kadar parayı cukkalamıyor olsa bölüm başına, valla bağlasan durmayacak halde...

öyle ki bir de ingiliz konuk çağırmışlar bu bölüme, acun sıkılmasın diye, adamcağız nevi şahsına münhasır(!) acun ingilizcesini özlüyor belli ki...

4 yorum:

Nazkız dedi ki...

Ülkeleri gezen Acun'u çok severken nefret ettim bu program sayesinde, nasıl oluyorda insanlar kaptırıyor böyle deli saçması programlara anlamak mümkün değil!

Alphecca dedi ki...

Ben uzun bir süre programın içeriğini anlamamıştım Karamelize :)

Geçen hafta sonu bir arkadaş anlattı :)))))

Büyük, küçük hisside cidden enteresan. Ayolll ben birşey hissedemiyorum, "bir tuhaflık mı var acep ?" oluyorum.

Napcaz şimdiiii :)

Gonca dedi ki...

Ne hoş bir üslüpla anlatmışsın ve hislerime tercüman olmuşsun anlatamam. Sinerji oluşturmalar, diz boyu iltifatlar, hislerine güveniyorumlar vs. Bu programın kaynağı yurt dışından. Bir arkadaşımda katılmıştı bu yarışmaya. Katılımcıları kaynaştırmak için yarışma sonrası yemeklere götürüyorlarmış, organizasyonlar düzenliyorlarmış ki samimi olup aile havasına sokmak için. Aslında değişik fikirler bulmak lazım çarkıfelek vs 'de bıktırdı artık. Tabi bu arada kültürel programların bu ülkede ne derece rating alacağı da tartışılır. Millet BBG evi gibi bi programla yattı kalktı uzun süre:))

Hayatta Giderken dedi ki...

Haklısın bende nefret ediyorum bu yarışmadan bir de kazanamadıkları paranın arkasından göz yaşı dökmüyorlar mı, ne emek verdi ki ne sitiyor üzülüyorlar? Bence de çok saçma sapan bir yarışma...